Sadık KAHRAMAN / Gazeteci Yazar / Şehir ve İnsan

TERÖRSÜZ TÜRKİYE

Gözünü gerçeğe  kapatmış bir muhalefet ve seçmen… Valiz valiz jammer taşıtan, otel odalarında müteahhitlerle özel toplantılar yapan, hatta kaldığı otelin güvenlik kameralarını kapattıran belediye başkanı hakkındaki yolsuzluk iddialarına gözünü kapatıyor. Sorgulamayı reddediyor, düşünmeyi reddediyor, duymak istemiyor. Çünkü onun için sorgulamak değil, biat etmek var…
*
Liderinin her sözüne sorgusuz bağlı kalmayı “bilinçli muhalefet” zanneden sol tandanslı yurttaşlarımız, bir iki kafeyi boykot ederek “devrimci” olduklarını sanıyor. 15 Temmuz’a hâlâ “tiyatro” diyenler, o gece korumaların kameraları bantlamasını “çorba dökülmesin diye” açıklayabiliyor. İşte bu çelişkiler, terörsüz Türkiye hedefini de hedef alıyor.
*
Türkiye’de hiçbir bela, terör kadar canımızı yakmamıştır. Patlayan bombalar, yol kesmeler, okul basmalar, hain pusular… Sayısız masumun hayatı söndü. Evladını, eşini, kardeşini kaybeden binlerce insanımızın yüreği hâlâ kanıyor. Her geçen yıl, bu acı daha da büyüyor.
*
Artık bu kâbus sona erecek. Devlet, yıllardır verdiği kararlı mücadeleyle PKK’yı çözülmeye zorladı. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin de iradesiyle şekillenen bu süreç, terörün sona ermesi açısından tarihî bir fırsat. PKK’nın feshedilmesi, Türkiye için sadece bir güvenlik kazanımı değil, aynı zamanda bir tarihî kapanıştır.
*
Geçmişte İmralı’yla masa kuranlar, şimdi “milliyetçi” pozlara bürünüyor. Ulusalcılığı buzluğa kaldırıp “birlikte iyi sallayanlar”, bugün vatanseverlik şovu yapıyor. Kimse bu ikiyüzlülüğü unutmasın. Biz onların bu samimiyetsizliğinden utanıyoruz. Gerçek vatanseverlik, teröre karşı samimi duruşla olur; seçimde değil, cenazede belli olur.
*
Medya bu süreçte sorumlulukla hareket etmeli. Gerçek barış, ancak hakikatin üzeri örtülmeden inşa edilebilir. Bu noktada ölçüsüz söylemlerden kaçınmak ve terör propagandasına bilerek ya da bilmeyerek alan açmamak elzemdir.
*
Sırrı Süreyya Önder’in ölümü elbette bir imtihanın sonudur. Lakin ardından yapılan güzellemeler, Öcalan’a “babam” diyen bir figürü neredeyse kutsal bir kimliğe büründürüyor. Aynı gün defnedilen Şehidimiz Önder Özer ve “babama iğne batmasın” diyen evladı, bu milletin esas gerçeğidir. Terörsüz Türkiye, bu çocukların gözyaşıyla inşa edilmelidir; romantik anlatılarla değil.
*
Bugün, terörün bitişine en çok yaklaştığımız günlerdeyiz. Bu süreci gölgelemek isteyenlere inat, acının dindiği, kanın durduğu, kardeşliğin kökleştiği bir Türkiye mümkündür. Ancak bunun için kararlılık, dürüstlük ve milletin ortak vicdanı gerekir.
*
Tarih, kimin bu ülkenin yükünü sırtladığını, kimin de sırtından hançerlediğini mutlaka yazacaktır. Bu topraklara gözyaşı ekenlerle birlikte saf tutanlar da; vatanı için evladını toprağa veren analar da aynı sayfalarda yer alacak. İşte o gün geldiğinde, biz sadece terörün değil, teröre güzelleme yapanların da mahkûm edildiğini görmek istiyoruz.
*
Özet cümle: Ülkemizde terör bitmiştir.
Terörsüz Türkiye, siyasi hesaplarla değil, ortak acılarımızın üzerine kurulan sağlam bir vicdan ve kararlı bir devlet millet aklıyla mümkün o da bugündür. Türkiye yüz yılına vira bismillah..