09 Ağustos 2025 Cumartesi   

Bekir Taner ATEŞ / BATİAD Yön. Kur. Bşk. / Üretimin Sesi

ORMAN YANGINLARI

 

Yaz aylarının gelmesi ile artık ülkemiz için nerede ise geleneksel olan orman yangınları sezonu da açılmış oldu.
Her yıl bir önceki yılın rekorunu kıracak şekilde büyük orman yangınları ile karşı karşıyayız.
İzmir ilimizde meydana gelen yangında Buca ilçemiz büyüklüğünde orman alanımız kül oldu.
Karabük ve çevresinde nerede ise on gün sönmeyen orman yangını,
Bursa’nın ilçelerinde devasa orman yangını,
Çankırı ilimizde meydana gelen orman yangını yüreklerimizi dağladı.
Her yangında ortaya çıkan yangın felaketi ile ilgili siyasi çekişmeler sosyal medya üzerinden atışmalar kışkırtıcı paylaşımlarda artık geleneksel hale geldi.
Fazlası ile üzüntü duyduğum bu yangın felaketi konusunda sizlerle görüşlerimi paylaşmak istiyorum.
Bana göre ülkemizdeki orman yangınlarının başlıca sebepleri:
1- Orman köylerimiz boşaldı tüm köylerimizde olduğu gibi,
2- Son yıllarda benim anlamakta güçlük çektiğim kırsalda köylerde hayvancılık adeta yasaklandı,
3- İmar rantı uğruna ormanlarımızın etrafı bir şekilde imara açıldı veya işgal edildi,
4- Dünya’da nerede ise en fazla kendi hainini üreten ülkemiz bu konuda da geri kalmadı kasten orman yakmalar çoğaldı,
5- Yüzde doksan dokuzu kimlik itibari ile Müslüman olan ülke insanımız adap, haya ve görgüden uzaklaştı.
Örneğin: 13. yüzyılda Anadolu'da yaşamış olan tasavvuf alimi ve Sufi şair Mevlâna Celaleddin-i Rumi şöyle demiştir: “İnsanı ateş değil, kendi gafleti yakar. Herkeste kusur görür, kendisine kör bakar. Neye nasıl bakarsan, o da sana öyle bakar.”
İnsan neyi düşünürse sonunda ona dönüşür, o olur, diyen tasavvuf büyüklerimize rağmen;
Çöpümüzü bıraktık
Mangalımızı söndürmeden bıraktık
Sigaramızı söndürmeden fırlattık.
Temel sayabileceğim bu sebeplerden dolayıda ormanlarımız daha doğrusu ciğerlerimiz adeta cayır çayır yanmaktadır.
Yangının çıkmasını engellemedikten sonra söndürme uçağı sayısını iki misline çıkartsak bile felaketin boyutunu değiştiremeyiz.
Bu ülke bizim ve gelecek nesilerede ülkemizi yaşanacak nefes alacak şekilde bırakmak bu ülkenin her bir ferdinin görevi olmalı.
Bu bağlamda orman yangınlarının önlenmesi konusunda,
Var olan tedbirleri iyileştirmenin gözden geçirmenin yanı sıra ivedi bir şekilde,
Okullarımızdan başlayarak bu konuda farkındalık oluşturmak zorundayız,
Sivil toplum kuruluşları Sanayi ve Ticaret Odaları bu konuda çalışmalar yapmalı yanan orman alanlarını hızlı bir şekilde yeşertilmesi sağlanmalıdır,
Tarım ve Orman Bakanlığımız detaylı çalışmalar yapmalı,
Hem orman yangınlarının çıkmasının önlenmesi hem de yanan orman alanlarının kuşkuya mahal vermeyecek şekilde tekrar yeşertilmesi bunu yaparken de hangi ağaç türlerinin tercih edilmesi konusunda yol haritası belirlemeli, bunu her bir vatandaşımızın duyacağı şekilde ilan etmelidir.
Unutulmamalı ormanın yanması sadece bir yeşil alanın kapkara taşa toprağa dönmesi ile sınırlı değildir.
Orada yaşayan tüm ekosistem tüm canlılarda yok olmaktadır.
Oksijen kaynaklarımız yok olmaktadır.
Moral ve motivasyonumuz bozulmaktadır.
Temenni ve dileğim ülkemizde bir daha bizi kedere boğan büyüklükte orman yangını olmamasıdır.
Selametle kalın hoşçakalın.

Tarih: 08 Ağustos 2025 Cuma    Hit: 1562




Henüz yourm yapılmadı, ilk yorum yapan sen ol